Ergenlik beyin kimyasallarının, hormonların, vücuttaki fiziki yapının değiştiği hayatta yeni bir döneme girildiği kişilik tercihlerinin daha açık ve çoğu zamanda çatışmalı olarak ifade edildiği bir dönemi işaret ediyor.
Bu dönem içerisinde ergenlerin aileleriyle tartışmaları, karşı çıkmaları, çatışıyor olmaları belli sınırlar içerisinde kaldığında sağlıklı bir gösterge iken sessiz hiç kimseyi rahatsız etmeyen ve hiçbir taşkınlığı olmayan çocukların ruhsal sağlıkları ve duygu dünyaları biraz dalgalanmalar yaşıyor olabilir
Bu dönemde bazı travmatik deneyimler gençlerin daha fazla hassasiyet göstermesine daha derinden etkilenmesine neden oluyor.
Aynı zamanda ilk çocukluk döneminde yaşanan travmatik deneyimler ergenlik döneminde bazı psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
Ergenlik döneminde psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkması yetişkinlik döneminde ortaya çıkmasından daha iyi bir şey ve şanslı aileler çocuklarının bu dönemde yaşadıkları ruhsal sıkıntıları fark edip etkin bir şekilde iyileştirme yoluna girdiklerinde çocuğun yetişkinlik döneminin sağlıklı korunaklı ve dengeli geçmesine yardımcı olmuş oluyorlar şayet bu dönem ergen yaşadığı depresyon, anksiyete duygu durum bozuklukları gibi durumlar fark edilmez ve iyileştirilmeden geçirirlerse yetişkinlikte çok daha kronik çok daha kemikleşmiş ve hayatını bir bütün olarak sekteye uğratacak psikolojik bir yapıya doğru ilerlemesine neden oluyor.
Bu anlamda evdeki ergen çocuğunuzun davranışlarını bir bütün olarak gözlemleyip onun duygu durumu ve destek alıp almamanız gerektiği konusunda fikir sahibi olabilirsiniz:
Depresyonun ilk belirtisi sürekli yorgunluk hissidir. Bu yorgunluk kronik bir yorgunluğa dönüşmüş şekilde gencin hiçbir şekilde hiçbir şey yapmaya ilgisi isteği ve enerjisi yok gibi görünür
Depresyondaki gençler sıklıkla sosyal ilişkilerden kaçınırlar. Aile içerisine katılmayı ve arkadaşlık ilişkilerinde yer almayı çok fazla istemezler ve zamanlarının çoğunu odalarında tek başına geçirirler.
Aşırı umutsuzluk ve üzüntü hisleri günlük hayatta da karışıklığa neden olur ve gençler bu hisler içerisindeyken odalarını toplama konusuna önem vermezler ve onlar aşırı dağınık bir odanın içerisinde hiç rahatsız olmadan günlerce haftalarca tek başlarına zaman geçirebilirler, fakat tek başına odanın dağınık olması bir gencin depresyonda olduğu anlamını taşımaz.
Aşırı yeme ya da yeme bozukluklarına benzer diğer davranışlarda altta yatan depresyonun göstergesi olabilir.
Başarısızlık ve kendine yönelik olumsuz düşünceler bunların ifade edilmesi kendini yeterli değerli görmemesi başarısız olmasında zekasının suçu olduğuna inanması yeteri kadar zeki olmadığını düşünmesi depresyonun yarattığı melankolik ve küçültücü düşüncelerin uzantısı olarak ortaya çıkıyor olabilir.
Sürekli olarak göz teması kurmaktan kaçınması söylediğiniz birçok şeyi duymaması yanıt vermekte gecikmesi depresyonun belirtileri arasında yer alır.
Kişisel bakımda azalma, kişisel bakıma ilgisizlik depresyonun göstergeleri arasında yer alır. Özellikle ergenlik kişisel bakımın, süslenmenin ve tarz giyimin önemli olduğu bu dönemde kişisel bakım önemli bir gösterir.
Konsantre olmada yaşanan zorluk, dikkatin çabuk dağılması da göstergedir.
Ergenlikteki depresyon bu ve bunun dışında belirtilerle görülür hale gelir fakat özellikle dikkat etmeniz gerekir ki, yukarıdaki yazılanlardan bir ya da ikisinin bir ergende görünür olması onun depresyonda olduğu anlamına gelmez çocuğunuzda bu dönem ortaya çıkan bir içe kapanmayı gözlemliyorsanız onda daha farklı bir şeyler olduğunu hissediyorsanız, yukarıda yazılan maddelerin çocuğunuzun hayatının neredeyse tamamında yer alıyorsa çocuğunuzla beraber bir uzmanla görüşmeniz onun sağlığı ve sizin duygusal rahatlığınız açısından oldukça anlamlıdır.
Aile, evlilik, boşanma, evlilik öncesi, aile içi iletişim konusunda danışmanlık almak isterseniz (553) 059 58 57 numarları telefondan randevu oluşturabilirsiniz.