Ailenin yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olduğunun farkındayız. Aile yapısının hayatımıza olan katkısı sadece aile içi ilişkilerde keyif ve doyum almaktan fazlasını yaratıyor.
Aile sadece barınma, beslenme ihtiyacımızı karşıladığımız ve yalnız kalmadığımız bir alan olmaktan fazlasını içeriyor.
Sağlıklı aile ilişkileri içinde yetişen bir çocuk ve aile üyelerinin birbiriyle sağlıklı ilişkilerinin olması yaşamın diğer alanlarında da doyumu ve rahatlığı arttıran bir tarzın ortaya çıkmasını sağlıyor.
Ailenin işlevini tam olarak yerine getirebilmesi için rollerin paylaşılması, duyguların uygun olarak ortaya çıkması, iletişim tarzları ve problem çözme becerisinin sağlıklı olması gerekiyor.
İlk olarak, ailenin problem çözme becerisinin yapıcı temeller üzerinde yükselmesi gerekmekte. Örneğin, herhangi bir aile üyesinin yaşadığı problem aile hayatının dışında tutulması, yok sayılması ve görmezden gelinmesi aile sistemi için olumsuz bir etki yaratır.
Benzer şekilde problem çözümünde dikte edici, kural koyucu ve kısıtlayıcı bir yaklaşımın sergilenmesi de hem problemi yaşayan aile üyesinde hem de ailenin kendisinde kalıcı hasara neden olabilir.
Aile içinde yaşanılan bir probleme da kayıtsız kalmak, bireysel rahat ve konfor için sorunla ilgilenmemek aile sisteminin dağılması ve kopmasına neden olabilir.
Bu anlamda problem çözme aracı olarak kullandığımız iletişim tarzının her zaman sorunu çözmeye yönelik olması gerekir. Sorunu çözerken bir kişi durumdan ve yaşanılandan sorumlu görmek, ona ağır eleştiriler yüklemek kişiye tüm ailenin yükünü vermek anlamına gelir. Böylece aileyi oluşturan bireyin omuzlarına yüklenen aşırı yük aile sisteminin bozulmasına neden olur.
Bunun nedeni üzerine aşırı gidilen ve her türlü sorundan sorumlu görülen kişinin de aslında ailenin bir parçası olmasından kaynaklanır. Yani, ailenin parçası olan kişi taşıyabileceğinden fazla sorumluluk, eleştiri ve suçlamayla karşılaşırsa ailenin o parçasında ortaya çıkan bir aksama tüm işlevselliğin bozulmasına yol açacaktır.
Aile üyelerinin aile içinde belirgin rolleri vardır. Bu roller belirli sorumlulukları ve yaklaşımları getirir. Aile içi rol ve sorumluluk dağılımı genel geçer bir kalıp olmak zorunda değildir. Her zaman toplumun beklentisine uygun olmak zorunda değildir.
Aile içi rollerdeki dağılım ailenin kendi dinamiklerine özgün olarak belirlenebilir. Böyle bir yaklaşım aile sisteminin işlevselliğini korumasın sağlar.
Eş ve anneden, evin tüm sorumluluğunu almasını beklemek daha çok geleneksel yapıya uygun bir ailede gerçekleşir. Böyle bir aile içerisinde kadının ücretli bir işi yoktur ve ailenin ev içi ve ev hayatı için gerekli olan düzenlemeleri yapması eş olma ve anne olma rolünün sorumluluğu olarak belirir.
Ne yazık ki, günümüzde de çalışan anneler ve eşlerden hala geleneksel aile yapısına uygun bir rol biçilmekte. Bu nedenle evliliklerde mutsuzluk beliriyor.
Kadın hem iş hayatının hem ev hayatının sorumluluğunu tek başına üstlendikçe mutsuzlaşıyor, eş olarak geri çekilmeyi seçiyor ve sonunda da çocuğun gelişimi için gereken sağlıklı bağlanma örüntüsünü yerine getiremiyor.
Kadının bu anlamda mutsuzlaşması, hayatın içinde sıkışması ise duygusal durumunda dalgalanmalara neden oluyor. Bu dalgalanmalar ilk başlarda içerleme, daha sonra eş ile tartışmaya ve ilgisizliğe doğru gidiyor.
Geleneksel aile modelinin sürdürülmesinde gösterilen ısrar sonuç olarak mutsuz yetişen bir çocuk, mutsuz bir eş ilişkisi ve sağlıksız bir aile yapısının doğmasına neden oluyor.
Yaşam koşullarınıza uygun bir aile yapısı oluşturabilmeniz tüm aile üyelerinin refahı ve mutluluğu için gerekli ön koşul olarak beliriyor.
Gözden Kaçmasın:
Ücretsiz abone olarak bireysel, ilişki, çift ve aile danışmanlığı konusunda yayınlanan her yazı için kısa bir mail alabilirsiniz.
Deniz Can kimdir?
Sitede yayınlanan yazıların yazarı.
Bireysel & İlişki & Aile Danışmanı.
Uzman Sosyolog.
Deniz Can'ın yayınlarını dinleyebileceğiniz platformlar:
Danışmanlık hizmetlerinden yararlanmak için denizcan@canakademisi adresine mail gönderebilir ya da 553 059 58 57 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz.
YASAL UYARI: Sayfada yer alan sağlık ile ilgili bilgiler yalnızca eğitim amaçlıdır ve bir sağlık uzmanı tarafından uygulanan tıbbi tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır. Bilgilerin okuyucunun durumuna uygunluğunu belirlemek için mutlaka uzmana danışılmalıdır. Bu sitede yer alan yazıların tümü bana ait olup telif hakkı yasası ile korunmaktadır.