top of page

Ergenlik Döneminde Çocuklarınızın Duyguları Hakkında Farkındalığınız Var Mı?

Ergenlik dönemi hemen hemen neredeyse her yazıda bahsettiğim gibi, aileler için sorunlardan oluşan ve çözülmesi gereken problemler yumağı gibi görülüyor.


Oysa bu dönem daha çok çocukların kendi kişiliklerini oluşturmaya ve sosyal çevreleriyle aralarındaki sınırı korumaya yönelik benlik sınırlarını oluşturduğu ve benliklerini güçlendirdiği dönem olarak ailelerin hayatında yer alması gerekiyor.

Bu anlamda çocukların kendi benlik saygılarının yüksek olması ancak ve ancak her insan gibi kendi duygusal farkındalığının oluşması ve duygusal farkındalığının karşılığında da duygularına saygı gösterilmesiyle olabilecek bir şey.


Bu anlamda sizlerin çocuklarınızın duyguları hakkında ne kadar açık ve net bir farkındalık içinde olduğunuz önem taşıyor.


İşler pek böyle yürümüyor. Genelde ne yapılıyor?


Çocuklara yapması gereken davranışlar anlatılıyor, uyması gereken kurallar söyleniyor ve çevreyle toplumla nasıl ilişki kurması gerektiği anlatılıyor ve çocuktan doğru davranış doğru tutum doğru düşünceler ve başarılı olması bekleniyor.



Buna ek olarak okullar da benzer bir görevi üstlendikleri zaman ortaya çıkan şey tamamen robot gibi insanlar yetiştirmeye yönelik oluyor. Her ne kadar eğitim sisteminde farkındalıklı öğretmenler ya da farkındalıklı özel okullar bunun dışında davranmaya çalışan bir eğitim tarzı uygulamaya çalışsa da büyük bir çoğunluk diğer yoldan ilerlemeye çalıştığı için çocuklarla ilgili bu tür bir gelişim maalesef tam olarak rayında ve olması gerektiği gibi olamıyor.


Diğer yandan ebeveynleri de tamamen bu durumdan sorumlu tutmak ya da tamamen bu durumun suçlusu buymuş gibi görmek tabi ki hiç de gerçekçi ve akılcı değil, aynı zamanda ebeveynlerin üzerindeki artan yaşam sorumlulukları yaşam zorlukları ve onların aslında yaşam karşısında kendilerini yetersiz ve güçsüz hissetmeleri ile ortaya çıkan yetersizlik duygusu çocuklarına gereken duygusal desteği, duygusal farkındalığı sağlama konusunda da zorlanmalara neden oluyor.


Peki tüm bunlar içerisinde çocuğun duyguları nerede yer alıyor?


Aslında bundan bir önceki soru şu olmalı sizin duygularınız nerede yer alıyor?


Çocuğunuza en son ne zaman yapması gerekenler dışında sevgiyle yaklaştınız?


En son ne zaman gerçekten onun yapması gerekenler ve olması gereken insan olması dışında gerçekten duygularına isteklerine değer verdiğinizi ve önemli olduğunuzu hissetti?


Aslında birçok ebeveyn ilk çocukluk yıllarında ilk gelişim dönemlerinde bu tür duygu farkındalığına ve çocuğun kendi benlik ve kişilik gelişimindeki kendi etkisinin ortaya çıkmasına önem veriyor.


Çocuklarının duygularını dikkate alıyor fakat daha sonra ergenlik dönemine özellikle ilk ergenlik diyebileceğimiz 11-14 yaş arasına girildiğinde ebeveynler çocuklarının yetişkinliğe ilerliyor olduğunu fark ediyor.


Beraberinde ise haklı olarak gelecek korkusu, maddi kaygılar doğuyor ve bu da çocuğun duygusal farkındalığından uzak, çocuğun hayatını kurtarmaya yönelik olan direktifler ve düşünceleri aktarma işine koyuluyor.


Çocuk bir taraftan bunun karşısında şaşkınlık içerisine giriyor. Siz zaten çocuğunuzu yönlendirmesiniz de o başarılı olmak istiyor. Çünkü ergenlikte yetersizlik ve değersizlik duygusu oldukça yoğun yaşanır ve bunun önüne de ancak başarı hazzı ile geçilir.

Bu nedenle aslında neredeyse tüm ergenler en azından bir alanda başarılı olma hazzını yaşamak ister ve bu hazzı yaşadıkları zaman kendilerine saygıları yükselir değerli ve özel hissederler.



Şayet bu dönemde bazı tökezlemeler sırasında çocuğun ebeveyninin ona yönelik olarak eleştirileri artar, daha fazla direktif verir, daha fazla yönlendirme yaparsa çocuğun değersizlik ve yetersizlik duygusunu besler.


Aslında bu ebeveynlik değil daha çok öğretmenlik, rehberlik ya da yöneticiliktir.

Bu anlamda çocuklarınızla sağlıklı ilişkiler kurmak istiyorsanız onların duygularıyla olan iletişimine açık olmanız gerekir.


Çocuğunuz bir gün değersizlik duygusuyla gelebilir ve o gün yaşadığı olay aslında o kadar önemli olmasa da, büyük bir değersizlik duygusu yaratmaya izin vermeyecek kadar önemli olmayabilir fakat ergenlik döneminde evet bazı toplu iğne başı kadar olaylar kocaman bir kar topu gibi görünebilir ve çocuğunuz kendisini aşırı yüklenmiş hissedebilir.


Bu ergenlik döneminin önemli özelliklerinden birisidir.


Bu nedenle çocuklarınıza bunda bir şey yok, bunu çok kafaya takma, bu çok da önemli değil, dediğiniz yerde aslında bu sadece ve sadece sizin yetişkin dünyasından yetişkinlere yüklenen anlamlar üzerinden konuştuğunuzu gösterir.


Çocuklarınızın duygusal farkındalığına iyi ve güzel yanıtlar verebilmek ancak ve ancak onların içerisinde bulundukları duygusal durumlardan korkmakla ilgilidir.


Bu nedenle dışarıya müdahale etmekten çok çocuğunuzun duygularıyla ortaklaşa bilmek onların sıkıntılarını beraber taşıyabilmek aslında bir yerde onların hissettikleri şeyler olduğunu ama gelip geçici olduğunu, bu döneme ait olduğunu onlara anlatabilmek çok önemli ve değerli bir ebeveynlik yönüdür.


Tüm bunları gerçekleştirebilmeniz ise kendi duygularınıza da değer vermenize mümkün olabilir.



bottom of page