İlişki Yakınlığı Bir Renk Olsaydı, Hangisini Sizi Anlatırdı? Aşkta Stilinizi Ne Belirliyor?
- DenizCan

- 20 saat önce
- 6 dakikada okunur
Yaşamın en temel dinamikleri arasında, hayatımızın olmazsa olmazı aşk ve ilişkilerimiz bizim için özel dinamiklere sahip.
Sizin ilişkiniz hangi ritimde akıyor? Beklentilerinizi karşılamayan bir ilişki içinde olduğunuzu düşünüyor olabilirsiniz.
Şu anda bir ilişkiniz olmayabilir ama, nasıl bir ilişki istediğiniz konusunda kafanız karışık olabilir.
İyi olan şu ki; Bilimsel gözlemlerle insanların sahip olduğu ilişki tarzları ve bu ilişkilerde paylaşımın ne olduğu belirlenmiş.

İLİŞKİDE GÜVENSİZLİK HİSSİ: PARTNERE DUYULAN ŞÜPHE
Sağlıklı bir duyguyla yaklaşıp bağlanıyorsanız ilişki ritminiz çok daha farklı oluyor. Ama bir yakınlaşıp bir uzaklaşıyor bunun da adına cilve diyorsanız ilişkiniz daha farklı bir ritimde oluyor.
İlgiyi, sevgiyi sıraya koyup yaptığınıza karşılık arıyor ya da verdiklerinizin karşılığını almanız gerektiğini düşünüyorsanız. Bağlanmanızda tam bir güven duygusundan bahsedemiyoruz. Şayet ticari bir anlaşma içinde değilseniz, sevmek ve sevilmek şartlı, sıralı değildir.
İçinizden geldiğinde sevginizi gösterir, zaten sevildiğinizi bilirsiniz. Bununla ilgili şüpheye düştüğünüzde ortaya güvensizlik duygusu gelir. Güvensizlik sebepsiz bir his ve şüphe ile ortaya çıktığında partneriniz bundan sorumlu olmaya bilir.
Şayet onun size karşı somut güvensizlik yarattığı bir durum yok ise duygusal yakınlık içinde bu tür bir şüpheye kapılmanız daha çok kendinizi tanımlamada ve sevgi, ilgi ile kurduğunuz ilişkide saklıdır.
Bu yakınlaştığınızda ortaya çıkan ve hemen mesafe koymanızı sağlayan güvene dair şüphe işin bazı insanların yaşadığı bir duygu iken diğer tarafta partneriyle uzaklaştığından, ondan haber alamadığında kontrol etme, her yaptığını bilme bilemediğinde öfkelenme durumu ise fazla yakın bağlanma ve duygusal arayışı olduğunu gösterebilir.
Partnerinizin tüm gün nerede, kiminle, ne yaptığını size haber vermesi gerektiğini düşünüyor bunu da sevginize, ilginize bağlıyorsanız aslında sizin uzaklaşmaya tahammülsüzlüğünüz olduğundan söz edebiliriz.
DUYGUSAL YAKINLIK MI DUYGUSAL BAĞIMLILIK MI?
İnsan aşkla, sevgiyle yakın ilişkiler kurduğunda kendini hem yakınlaştığında hem uzaklaştığında tanır.
Ortaya çıkan duygular aslında gerçek benliğin yansımalarıdır.
Partneriniz yanınızdayken çok mutlu, huzurlu, güvenli hissediyor ama uzaklaştığında kendinizi yalnızlaşmış, mutsuz ve sevgisiz hissediyorsanız uzaklaşma kaygısı içinde olabilirsiniz.
Diğer yandan partneriniz sizinle belirlediğiniz kurallardan daha fazla yakınlaştığında ya da zihninizdeki ilişki şablonunun dışında sizden daha fazla ilgi, sevgi talep ettiğinde sıkışmış, kullanılmış, özel hayat sınırlarınız ihlal edilmiş gibi hissediyorsanız bağlanma kaygısı yaşıyor olabilirsiniz.
Partnerinizle birlikteyken ve ayrıldığınızda duygusal tatmin yaşamıyor hep bir eksiklik ve boşluk hissi yaşıyorsanız bu duygusal bağımlılık olarak adlandırılıyor.
AŞKIN RENKLERİ-LEE’NİN AŞK STİLLERİ
Duygusal bağımlılık ya da duygusal tatmin durumunuz yaşadığınız aşık olma stilinizi beliriyor.
Lee(1977) yılında Aşk Stilleri kuramında altı temel aşk stilinden ve bunların çok boyutlu yapısından söz etmektedir.
Bu stilleri birincil ve ikincil katmanlar olarak ayırır. Mavi, sarı, kırmızı birincil aşk stillerini oluştururken turuncu, yeşil, mor ikincil aşk stillerini oluşturuyor.
MAVİ GİYEN AŞK STİLİ: DERİN BİR DOSTLUKTUR DUYGUSAL YAKINLIK
Mavi, arkadaşça aşk, uzun yıllarda aynı kafede çalışıp, zamanla çalışma partnerine bağlanan kişiler ya da okul yıllarında tanışıp sonra aşık olup ilişki yaşayanlar. Arkadaşça aşk, fiziksel temasın çok aranmadığı zaman içerisinde gelişen aşk diyebiliriz.
Arkadaşça aşkta çok büyük jestlere, romantik anlara önem verilmez daha çok güven içinde yanında olması yeterli ve birbirini hayatını zaman içinde tanımak önemlidir. Aslında bu tip bir ilişki uzun yıllar süren, tartışmasız sakin evliliklerde de görebiliriz.
Bir noktayı ayırmak gerekir, uzun yıllar sonra devam ettirilen evliliklerde bazen çiftler birbirinden koptuğu için sakin görülür bazen dostluğa dönüşmüş yakınlıktan dolayı sakin görülür.
ALTIN GİBİ BİR AŞK STİLİ: GÜNEŞ KADAR YÜKSEK VE SICAK BİR DUYGUSAL YAKINLIK
Sarı, oyun gibi aşk, yaz aşkları var burada. Hani o birden başlayan, kısa süren ve yaz sonu biten ilişkiler. Bazen şıpsevdiler burada yer alabiliyorlar. Oyun gibi aşkta bağlanma daha az, kısa süreli ilişkileri kapsıyor.
Oyun gibi aşkta yine sık mesajlaşmaları ve sonra ortadan kaybolmaları görebiliriz. Aynı zamanda “Keyfim çok yerinde, çok mutluyum ama ciddi düşünmüyorum.” diyen partnerlerde sarı aşkın içinde yer alır.
Bazı çiftler vardır, çok uzun süre birliktelik yaşar ama sosyal çevrelerinde bir arada görülmezler. Birbirlerinin arkadaşlarını, ailelerini tanımazlar. İş çevrelerine hiçbir şekilde dahil olmazlar.
Bazı durumlarda çevreleri dahi bir ilişkileri olduğunu, birisiyle görüştüklerini bilmez. Gizli kaçamaklar, aldatmalar da biraz buraya girebilir.
AŞK STİLİ KIRMIZI OLURSA: KIRMIZI BİR GÜL İLE DUYGUSAL YAKINLIK BAŞLAR
Kırmızı, birincil aşk, fiziksel çekim, yoğun arzu, tutku, risk alma birincil aşkta var. İlk görüşte çarpılanlar, birbirini tanımayan ama sanki yıllardır tanıyorum hissini yaşayanlar burada yer alıyor.
Şehri aşan ilişkiler de burada yer alır, mesela her hafta sevgilisini görmek için İstanbul-İzmir arası gidip gelenler. Yakınlığı sürdürmek için risk almak en tipik özelliğidir. Ferhat ile Şirin’in hikayesi bu kısma girer.
Birbirini aradığına inanılan ruh eşleri buraya girer. Birincil aşkta, duygular çok hızlı yükselir ve ardından çok hızlı düşer.
İkincil gruptaki aşk stillerine geldiğimizde buradaki aşk stilleri aslında birincil gruptaki aşk stillerinden oluşur ama onlardan farklı özellikler gösterir, diyor Lee.
TURUNCU PELERİNLİ AŞK STİLİ: PELERİNİM SENİ ÖRTTÜĞÜNDE DUYGUSAL YAKINLIK BAŞLAR
Turuncu, sahiplenici aşk, burada çiftler birbirine karşı kıskançlık, güvensizlik hisleri içerisinde olabilirler. Aynı zamanda kaybetme korkusu da ön plandadır. Böyle bir aşkta bireyler yolunda gitmeyen bir ilişkiyi bile sürdürebilirler.
Hemen aklımıza ihtiraslı, stratejik hamlelerle elde tutmaya dayalı, birlikte olmak için başkalarının kuyusunu kazan dizi aşkları geliyor olması çok normal, bu kategoride aynı zamanda kadına şiddet uygulayan erkek profiline uzanacak kadar sapkın düşünce ve yaklaşımların uç noktalarına gidebilir.
Bu tür ilişkilerin genel başlangıcında “Neredesin? Konumunu açık tut” gibi ilgi temalarıyla başlayan bir durum vardır.
Zamanla partnerin arkadaş çevresini beğenmeme, sosyal medya kullanımına karışma, giysilerine, özgürce gezmesine izin vermeme gibi davranışlarda “ya benimsin ya kara toprağın” denilen noktaya giden ilişki biçimi yaratır.
Burada ilk kategorideki oyun gibi aşk ile tutkulu aşkın bir karışımı vardır. Ama iki aşk kategorisi karışında işler de epey karışmış duruyor.
Bu tür ilişkiler genelde inişli çıkışlıdır. Bir bağımlılıktan kurtulmaya çalışmak gibi, bu iş olmayacak dedikten bir süre sonra yeniden birleşme görülebilir.
Partnerlerin sırayla taviz vermesi ortaya çıkabilirr, ayrılıktan kaçınırken bazen kıskanç olan taraf kıskançlığından, baskısından vazgeçme sözü verir.
Bazen baskıdan zorlanan kıskandırmayacak, öfkelendirmeyecek bir yaşam biçimi seçmeye çalışır. Dramatik bir aşk türüdür, inişi çıkışı, kırgınlığı oldukça çoktur.
YEŞİL AŞK STİLİ: YOLUN SONU GÖRÜNÜYORSA DUYGUSAL YAKINLIK BAŞLAR
Yeşil, mantıklı aşk, bu aşk daha çok hesaplıdır. Mesela aynı şehirde yaşayabilir miyiz? Uzun süre birlikte olabilir miyiz? Bu iş evliliğe gider mi? Soruların karşılığına evet yanıtını içinde verdikten sonra yakınlaşmaya başlar.
Burada kişi daha çok ilişki yaşayacağı kişinin aile özelliklerine, inançlarına ve geleceğe dönük düşüncelerine önem verir. Hayal ve hedeflerin ortak ya da benzer olmasına önem verilir.
Dini inanışlar, evlilik beklentisi, aile özellikleri bu aşk kategorisine girer. Bu tarz aşk yaşayanlar daha kontrolcüdür, duygusal bir yükselmeden önce analiz yapmayı tercih eder. Bu kişiler ilişkilerinde sorun çıktığında bu sorun çözülebilir, bu ilişki yürütülebilir mi, diye düşünür.
Yeşil aşkta fark ettiğiniz gibi aslında arkadaşça aşk ile oyun gibi aşkın birleşiminden oluşuyor. Çok tutkulu bir bağlanma yok, ancak güvenli bir ilişki var ve istikrar arayışı var. İstikrar ve mantıkla ilişki kurulması onu oyun gibi aşkın kendisi olmaktan koruyor.
MOR BİR AŞK STİLİ: HER ŞEY SENDEN İBARET
Mor, özgeci aşk, bu aşkın suyu yaşayan için oldukça tehlikeli olabilir. Aşık olan kendisinden çok partnerini düşünmeye eğilimlidir. Ve karşı tarafın kusurlarını görmezden gelir.
Aşk için tek yönlü kendini feda etme eğilimi gösterir.
Onun için sosyal çevresini, iş rutinini değiştirir. “O mutlu olsun yeter” cümlesi bu aşıkların ağzından sıkça dökülür. Kendisine yansıyan ilgisizliği “Onun bu konuda travması var” diyerek haklı görmeye çalışır, bunun da empati yapmak olduğunu düşünür.
Bu tür insanlar ilişkilerinde bir problem olduğunda her zaman suçluluk hissi yaşar, nerede hata yaptığını ve kaybetmemek için ne yapması gerektiğini düşünür.
Maalesef, son dönem sıkça bahsedilen narsist erkeklere bu kadınlar aşık olur ve ilişkileri içinden çıkmaları, durumlarını fark etmeleri çok zor olur.
Fark ettikleri zamanda bu kişilerden uzaklaşmaları için önce kendi içlerinde bir şeylerin değişmesi için epey efor sarf etmeleri ve genelde destek almaları gerekir.
Hiçbir Aşk Stilinde Kendinizi Bulamıyorsanız…
Lee’nin bu kuramına ben bunlardan birisi değilim diyen çok insan oluyor. Bu tür kategoriler daha çok farkındalık kazandırmak için diye düşünebilirsiniz, ve birden çok kategorinin özelliğini kendinizde bulabilirsiniz.
Şayet siz birden fazla kategoriden bazı özellikler taşıyorsanız bağlanma duygunuz duygusal doyuma da açık, duygusal bağlılığa da diyebiliriz. Ve bir yakınlaşma içindeyken oldukça dikkatli olmanız gerekir.
Muhtemelen siz cana yakın, dostluğu ve sevgiyi önemseyen bir insansız. Ve geniş sosyal çevreler, farklı insanlar tarafından sıkça sevilir, kolay arkadaşlık kuran birisiniz.
Bir partner ya da yakın ilişki için yakınlaşırken dikkat etmeniz gereken birkaç durumu paylaşmak isterim.
→ Yaklaştığında geri mi çekiliyor?
→ Geri çekildiğinde açıklama yapıyor mu?
→ Temas kurmak istediğinde yaşıyor mu, yoksa erteliyor mu?
Bu davranışları gösteren bir insanla yakınlaştığınızda ve özellikle hiç açıklama yapmadan uzaklaşıyor, bir süre sonra hiçbir şey yokmuş gibi yakınlaşıyorsa dikkatli olmalısınız. İlişkilerinizin size sağlıksız haller getirmemesi için mutlaka belli bir düzen içinde ilerliyor ve tahmin edilebiliyor olması gerekir.
Sizin için diğer dikkat etmeniz gereken nokta ise aniden herkese çok fazla açılmamaktır. Duygularınızı, ilginizi tabii ki belli edin, ancak karşınızdaki kişi sizinle birden bir yakınlık kurmak istiyorsa bir adım geri çekilmeniz ruh sağlığınız için çok etkili bir durmadır.
Diğer bir yandan da tutarlılığı asla gözden kaçırmayın. Tutkulu aşkta tutarlılıkla sadakati yüksek bir ilişkiye dönüşür. Ara sıra görüşülen ilişkide tutarlılık olduğunda hayatınızda güçlü dayanaklardan biri olur. Önemli olan ilişkinin dengeli sürmesidir.
Sizi ben biraz daha ılımlı olursam, iyi davranırsam, alttan alırsam, hoşgörülü olursam, sakin kalırsam ilişkimiz daha güzel olur gibi değişime yönelten düşüncelere ve olduğunuz halden uzaklaştırmaya doğru bir eğilim hissederseniz, lütfen kendi duygusal sağlığınız için çok dikkatli olun.
Bu tür bir dönemeçte yolunuzu adımlarken zorlanıyorsanız denizcan@canakademisi.com adresine mail atabilir (553) 0595857 numaralı telefonu arayabilir ya da WhatsApp üzerinden iletişim kurabilirsiniz.
Unutmayın, aşk güzel ama siz de çok güzelsiniz.
Aşk sizi daha güzel yapmıyorsa siz ondan daha güzelsinizdir.






Yorumlar