İlişkilerde Tavsiye ve Manipülasyon Arasındaki İnce Çizgi

Beğenilmeyen Tavsiye: Hangisi Tavsiye Hangisi Manipülasyon?

İletişim en genel anlamıyla mesajlaşma. Mesajlarımız sözle, yazıyla, mimikle ilişkilerimiz boyunca sürüp gidiyor.

Sözler bazen incitir, bazen iyileştirir.

Her yorum her tavsiye hem dinleyeni hem söyleyeni etkiliyor.

Alınan gerçek tavsiye sadece sizi değil, verenin de özgüvenli, güçlü hissetmesini sağlıyor.

Her söz tavsiye değildir.

İletişimde karşılıklı etkileşimi hesaplamak önemli. Bir yorum ya da mesajdan önce belki biraz düşünmek gerekiyor. Özellikle ilişkide olduğumuz insan üzerinde olumsuz bir etki bırakmamak, gerçekten sevgi temelli bir ilişki kurmak istiyorsak gerekli.

Her söz tavsiye gibi görünmez; bazısı destek olurken bazısı fark etmeden manipülasyona dönüşebilir.

İletişim sonrası pişmanlık, kayıp ve üzüntü duygusu yaşamamak için belki biraz yavaşlayarak iletişim kurmak, yanıt vermek oldukça önemli. Ancak duygusal olarak aşırı yoğun hissettiğimizde düşünce ve duygularımızı paylaşma konusunda sabırsızlanıyoruz.

DUYGULAR YORUMLARIMIZI VE SÖZLERİMİZİ NASIL ETKİLİYOR?

Yoğun duygular altında kurduğumuz iletişim bazen farklı duygulardan etkileniyor olabilir. Böyle bir iletişimin alt dinamikleri kişinin psikolojik yapısı ile ilgilidir.

Bunun altında yatan sebepler: Kaybetme korkusu, beğenilme arzusu gibi birçok etken konuşmayı başlatmaya neden olabilir.

Bu duygularla kurulan iletişim genelde kırıcı ve mutsuz eden konuşmalarla sonlanır.

Bu tarz konuşmalarda kişi sürekli kendini ön plana çıkaran bir cümle yapısı kullanır. “Ben böyle yaparım” “Ben böyle söylerim” gibi negatif etkili ben dili kullanımı ortaya çıkıyor. Bu insanlar o kadar çok, ben böyle yaparım ya da ben böyleyim der ki, sonunda almanız gereken mesajın “Sen de böyle olmalısın” olduğu ortaya çıkar.

Bu yaklaşımda gizli bir mesaj var: “Seni sevebilirim ama benim gibi olursan”. 

Koşullu sevgi gibi durabilir ancak, koşul sadece iyi olmak, çalışkan olmak, doğru olmak, dürüst olmak değildir. Öncelikli koşul: Onun gibi olmak ve onu kabul etmektir.

Bu insanları hayatınızda sıkça tavsiye verirken, ne yapmanız, nasıl yapmanız gerektiğini söylerken bulabilirsiniz. Her konuşmalarında her zaman bir yön verme ve biçimlendirme arayışı vardır. Bir konuda size nasıl olmanız gerektiğini, nerelerde hatalarınız olduğunu söyleyerek iletişimi sürdürürler. Asla iyi yaptıklarınızdan, olumlu katkılarınızda ve onların hayatında yarattığınız güzellikten bahsetmezler.

Bazı koruyucu davranışlar kişilerin motivasyonunu bozabilir.

Bu insanlar aslında derin bir yetersizlik ve başarısızlık hissiyle doludur, mükemmellik peşinde koşarlar.

Bu hissi aşabilmek için doğru olan yol aslında daha güçlü pozitif yönlerinin farkındalığı içine girmek, kendileri ile ilgili algılarını daha şefkatli bağlantılar üzerine kurmak iken bunu tercih etmezler. Onlar daha çok insanların eksiklikleri ve kusurlarını görerek, göstererek kendilerinden emin olmaya çalışırlar. 

Bu tarz iletişim kuran insanlarda en yoğun korku “kaybetme”dir. Bu nedenle sizin bir adım ileriye gitmenize izin vermeyecek mesajlar taşıyan bir iletişim içindedirler. Korkuları sadece sizin hayatınızdan çekip gitmeniz değildir.

Aynı zamanda sizin ondan daha iyi olmanız, daha başarılı olmanız, daha önde olmanız, daha mutlu olmanız gibi uzayıp gider liste…

Tüm bunların arasında siz ne kadar sevgi dolu, iyi niyetli yaklaşırsanız bu kişilerin negatif etkisinde olmanız o kadar yüksek bir şekilde ortaya çıkar.

KONFOR ALANI: TAVSİYELERİN ve MANİPÜLASYONUN GİZLİ YÜKÜ

Sevgilisini çok seven bir kadın, erkeğin eleştirel tavrı ile yıkılan özgüvenini, olumlu benlik algısını çok uzun yıllar sonra fark edebilir.

Erkeğin korumak adına yaptıkları aslında kadının sosyal hayattan uzaklaşmasına neden oluyor.

Eşlerdin biri diğerine “Sen aslında çok iyi niyetlisin, ama çevrendeki insanların hepsi içten pazarlıklı, bu yüzden herkes seni kandırıyor.” gibi bir cümle kuruyor. Bunu farklı zamanlarda farklı biçimlerde yapıyor.

Bu sözleri duyan kişinin bir süre sonra yetersiz hissetmesi kaçınılmaz değil mi?

Bazı insanların iletişim biçimi tükenmişlik hissi yaratabilir.

Bu kişi aslında sizi değil, aranızdaki ilişkiyi değişimden koruyor. İlişkinin sürebilmesi için uyumu korumak, sürdürmek gerekiyor.  Sizin yaşamınızın güzelleşmesi, sizin daha güçlü hissetmeniz o kişinin de gelişmesini gerektirecek bir yön olabilir.

Yukarıdaki örnekten devam edelim.

Kadının güçlenmesi erkeğin de kadına uyum sağlamasını gerektirecek. Oysa, o hayatında böyle bir değişimi istemiyor, eşinin ilgisinin büyük çoğunluğunun kendi üzerinde olmasını istiyor olabilir. Bu tip ilişkilerde bir taraf kendini daha çok güvende hissetmek istiyordur.  

Biraz daha derinden yorumladığımızda kendi sosyal çevresine güvenmeyen ve şefkat arayışı yüksek bir erkek bulabiliriz. Yani aslında görünen eleştiri, derindeki güvensizliği gizler.

FAYDALI TAVSİYEYİ NASIL AYIRT EDERİZ?

Çoğu zaman güçlendirecek, iyileştirecek tavsiyeler bu tarz ilişkilerin etkisinde gözden kaçıyor. Gerçekten işe yarayacak olan tavsiyeler yakalanamadığı zaman manipülasyonla yürütülen ilişkilerden çıkmak zorlaşıyor.

Bize söylenen sözler, yapılan yorumlar, öneriler güvenilir mi, değil mi ?

·         Konuşmaların ardından olumsuz duygular içine giriyor musunuz?

·         Daha pasif ve tembel bir hayata doğru çekiliyor musunuz?

Yukarıdaki sorulara evet yanıtını verdiyseniz. Ek olarak; Tek başına ve yalnız kalma isteğiniz yükseliyorsa muhtemelen birilerinin konfor alanını besliyor ve kendi potansiyelinizi ıskalıyorsunuz. 

Böyle bir durum içerisindeyseniz birkaç sohbetinizi gözden geçirmeniz gerekir:

·         Her sohbetten sonra mı böyle hissediyorum?

·         O beni her zaman eleştiriyor mu?

·         Ben de gördüğü ve övdüğü güzel yanlar neler? (Bu sizin nasıl olmanızı istediğine yönelik gizli bir yönlendirme içeriyor olabilir)

·         Sizin hakkınızda konuşurken sizin hangi özelliklerinizi öne çıkarıyor?

·         Bir olayı yorumlarken sizi hatalı, yanlış ve eksik mi buluyor?

Bu nedenle belli bir süre gözlem yapmanız ve konuşmaları değerlendirmeniz gerekebilir çünkü tek bir diyalog yeterli olmaz.

İyi tavsiyeler yaşamınızı güzelleştirir.

İYİLEŞTİRİCİ TAVSİYELER FARK ETMENİN YOLU

Hafif zorlayıcı ilişkiler gelişmenize yardımcı olur. Diyetisyeniniz belli bir ölçüde beslenme tarzınıza değişiklikler getirdiğinde biraz sıkılmak, eski alışkanlıkları özlemek ve tekrar etmek isteyebilirsiniz. Eskiye dönmemek ve zorlandığınız süreci umutla, inançla sürdürmek daha sağlıklı olmanızı sağlar. Gerçek tavsiyeler biraz sıkıcı hissettirebilir.

Bunun içinde birkaç farkındalık sorusu paylaşmak uygun olur.

·         Size yapılan bir yorum, aktarılan bir düşünce ya da verilen tavsiye sizi biraz rahatsız ediyor mu?

·         Söyleneni yaptığınızda kendi konfor alanınızdan çıkıp daha aktif ve dinamik olmanızı gerektiren bir sürece mi işaret ediyor?

·         O an hoşunuza gitmeyebilir ama sonunda elde edeceğiniz şey sizin için daha iyi ve daha güzel bir sonuç mu olacak?

·         Ve ortaya çıkacak olan sonuç yaşam isteklerinizle ne kadar uyumlu?

Bazı tavsiyeler gerçekten işlevsel ve faydalıdır ancak sizin genel yaşam istek ve hedeflerinizin dışında bir yöne çeker. Böyle bir durumda nazikçe hayır demek gerekir.

KENDİ YOLUNU SEÇMEK

Olumsuz iletişim biçimlerinde de tavsiyelerde de hep aynı nokta var aslında: Değişim.

Değişimin yönünü fark etmek bu doğrultuda ilerlemek de oldukça önemlidir.

Siz ilişkiniz ve kendi tavsiyeleriniz ile ilgili nasıl deneyimlerden geçiyorsunuz?

Bu konuda desteğe ihtiyaç duyuyor musunuz?

İletişim hayatımızın en önemli ilişki belirleyicilerinden ve her zaman her yerde etkiliyor ve etkiliyoruz. Yaşam amacımıza, kendi isteklerimize uygun insanlarla kurduğumuz ilişkiler ve iletişim hali içinde olmamız çok önemli. Kendinizi bu konuda geliştirmek istiyorsanız denizcan@canakademisi.com adresine mail göndererek soru sorabilir, seans randevusu talep edebilirsiniz.

İlişkide sağlıklı sınırlarda kalabilmek için mutlaka izleyin!