top of page

Nefesin Kadın Sağlığına Katkısı Nedir?

İlk aldığımız nefes dünyaya geldiğimiz ilk anda yaşanıyor. Bu sırada ciğerlerimize dolan ilk oksijen yakıcı bir etki yaratıyor ve ağlamaya başlıyoruz.


İlk nefesin etkisi tüm hayatımız boyunca karşılaştığımız durumlarda, yaşadığımız olaylarda refleks olarak ortaya çıkıyor.


Ne zaman korkutucu, kaygı verici, üzücü bir olay yaşasak ilk eğilim nefesimizi tutmak oluyor.




Bilinçsiz gibi görünen bu tepki aslında nefesle ilk tanıştığımızda refleks olarak sergilediğimiz durumu tekrarlamak oluyor. Bu anlamda ilk nefesin yarattığı travmatik etki yaşam boyu bizimle birlikte kalıyor.


Böylece bizi rahatsız eden olaylar ve durumlar karşısında nefesimizi tutmamız otomatik bir hal alıyor. Bunun sonucunda ise yaşam enerjimiz hızlı bir düşüş gösteriyor.


Şayet nefesi iyileştirme ve rahat bir alış veriş içinde olmasını sağlamazsak bir süre sonra bedenimizde halsizlik, yorgunluk gibi sürekli bir hal içinde kalıyoruz.


Bazı kişilerde nefesin sığlığı o kadar artıyor ki, nefes alma kapasitesi %20’lere kadar düşebiliyor. Bu da daha az aktivite daha az sağlık daha az detoks anlamına geliyor.


Bu anlamda Dünya Sağlık Örgüt’ünün tanımında belirtildiği gibi diyafram kasımızı güçlendirecek nefes egzersizlerine ya da çalışmalarına odaklanmamız yaşam kalitemiz üzerinde hızlı bir yükselme sağlıyor.



Bu konuda yapılmış bilimsel araştırmalar da gün geçtikçe artıyor ve nefes çalışmalarının daha çok farkına varmamızı sağlıyor.

2017 yılında 70 gebe kadınla yapılan bir bilimsel araştırmada nefes tekniklerini uygulayan gebelerin doğum sırasında yaşadıkları anksiyetede azalma olduğu saptanmış.


2015 yılında yapılan başka bir çalışmada, yüksek riskli gebelik yaşayan kadınlarda uygulanan nefes çalışmalarının kadın stresini azaltmasına yardımcı olduğu bulunulmuş.


Kronik bel ve sırt ağrısı çeken hastalarda yapılan araştırmalar ağrıdan kaynaklı nefes kapasitesinde düşüş olduğu gözlenmiş ve bu kişilere nefes egzersizleri uygulanmış 2 haftalık uygulamaların sonucunda ağrıda düşüş, hareketlilikte ve nefes kapasitesinde artış gözlemlenmiş.


Başka bir çalışmada ise kemoterapi alan jinekolojik kanser hastalarında uygulanan nefes egzersizlerinin halsizliği azalttığı bulunmuş.


Menopoz döneminde olan 260 kadınla yapılan bir araştırmada 130 kadına nefes egzersizi ve yoga uygulaması yaptırılmış. Bu uygulamalara katılan kadınların yaşam kalitesinde artış gözlemlenmiş.


Yine menopozal dönemdeki kadınlarla yapılan başka bir çalışmada menopozal sıcak basmaların sıklığını ve şiddetini azaltmak için 123 kadına rehber solunum cihazıyla nefes terapisi uygulanmış ve çalışmanın sonucunda menopoz döneminde yaşanan sıcak basmasının sıklık ve şiddet yönünden azaldığı ifade edilmiş.


Tüm bu etkileri ile birlikte nefes egzersizlerinin kadın sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu görülüyor.


Nefesin psikolojik sağlık üzerindeki etkileri de var. Bu başka bir yazının konusu olsun.


Nefesinizle tanışmak, onun bilinçli bir farkındalıkla kullanmak için yapmanız gereken en temel şey kendinize zaman ayırmak.


Bu yazıdaki bilimsel araştırmaların sonuçlarını İstanbul Sabahattin Zalim Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisinde yayınlanan akademik bir makaleden alınmıştır.


Okumayı Unutmayın:





Ücretsiz abone olarak bireysel, ilişki, çift ve aile danışmanlığı konusunda yayınlanan her yazı için kısa bir mail alabilirsiniz.


Deniz Can kimdir?


Sitede yayınlanan yazıların yazarı.


Bireysel & İlişki & Aile Danışmanı.


Uzman Sosyolog.





Deniz Can'ın yayınlarını dinleyebileceğiniz platformlar:






YASAL UYARI: Sayfada yer alan sağlık ile ilgili bilgiler yalnızca eğitim amaçlıdır ve bir sağlık uzmanı tarafından uygulanan tıbbi tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır. Bilgilerin okuyucunun durumuna uygunluğunu belirlemek için mutlaka uzmana danışılmalıdır. Bu sitede yer alan yazıların tümü bana ait olup telif hakkı yasası ile korunmaktadır.

bottom of page